Kıbrıs’ın Mutlaka Gezilmesi Gereken Tarihi Yerleri

Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Kıbrıs’ın tarihi dokuya sahip gezilip görülmesi gereken birçok yeri var. Kıbrıs’ı keşfetmek için yaklaşık bir haftanın gezginlere yetecek bir süre olduğunu en baştan söyleyelim. Hadi gel şimdi de Kıbrıs’ta görmen gereken en önemli 6 yeri bir yerlere not al.

1 – Girne Kalesi

Girne Limanı’nın hemen yanı başında tüm görkemiyle ayakta duran bu kale, 7.yy’da, İslamiyet’i yaymak isteyen Arapların akınlarına karşı kenti korumak için Bizanslılar tarafından yapılmış. Girne Kalesi’nin iç kısmında yapılan araştırmalar doğrultusunda 1100’lü yıllarda Bizanslılar tarafından inşa edildiği düşünülen St. George Kilisesi bulunuyor. 1570 yılında Osmanlıların Kıbrıs fethi sırasında şehit olan Osmanlı amirali Cezayirli Sadık Paşa’nın lahiti de bu görkemli kalenin içerisinde yer alıyor. Ayrıca kalenin içerisinde yer alan Batık Gemi Müzesi ile son dönemlerde çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar doğrultusunda çeşitli tarihsel tipleme ve mekan canlandırmaları oluşturuluyor. Girne Kalesi bu yönü ile de Açık Hava Müzesi olma yönünde ilerliyor.

2 – Saint Hilarion Kalesi

Saint Hilarion Kalesi, Kıbrıs’ın sıra dağlarından biri olan Beşparmak dağları üzerinde yer alıyor. Saint Hilarion Kalesi bu dağa inşa edilmiş üç kale içinden en batıda konumlanmış olanı. Kalenin inşa edilmesindeki amaç ise; adaya olabilecek tüm saldırılara karşı erkenden haberdar olmak ve yine Kıbrıslıları olası Arap akınlarına karşı korunmasını sağlamak. Kale deniz seviyesinden yaklaşık 700 metre rakımda, sarp iki tepe üzerine inşa edilmiş. Kudüs’ün Araplar tarafından ele geçirilmesiyle Kıbrıs’a gelen ve hayatını ibadetle geçiren bir keşişten adını alır kale.

3 – Bellapais Manastırı

Bellapais Manastırı, Girne Merkez’ine araçla 10 dakikalık bir yükseklikte bulunan dağın eteklerinde yer alır. Girne şehrinin neredeyse tüm noktalarından görülebilen manastır, adaya gelenlerin ilgisini çekmekte. Günümüzde bu tarihi mekan, klasik müzik konserleri ve çeşitli müzik festivallerine ev sahipliği yapmakta. 12. yüzyıl Roma dönemine ait bu yapı ortaçağ gotik mimarisini yansıtmakta. Manastıra ilk olarak 1187’de Kudüs’ten gelen Augustinian mezhebi rahipleri yerleşmiş, adanın Osmanlı hakimiyetine girmesi ile de Kıbrıs Ortodoks Kilisesi’ne verilmiş.

4 – Lala Mustafa Paşa Camii

Aziz Nikolas Katedrali yani Lala Mustafa Paşa Cami Mağusa’da yer almaktadır. Katolik katedrali, Osmanlının adayı ele geçirmesiyle 1571’de camiye çevrilmiştir. Kıbrıs’ın en büyük iki camisidir. 1328’de katedral olarak açılmış olan ibadethaneye Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa’nın ismi verilmiştir. Lüziyanlar döneminde inşa edilmiş bu katedral, Akdeniz uygarlıklarının en güzel gotik yapıları arasında gösterilmektedir.

5 – Salamis Antik Kenti

Salamis, Gazimağusa’nın yaklaşık 6 km kadar kuzeyinde bulunan antik kenttir. Bu antik kent 19. yüzyılın son çeyreğinde keşfedilmiştir. Kent terk edildikten sonra ağaçlarla ve toprak tabakasıyla kapandığı için bu kadar geç keşfedilmiş. Keşfedilmesi ile birlikte uzmanlar tarafından yapılan kazılarla antik şehrin büyük bir kısmı gün yüzüne çıkarılmış.

6 – Mavi Köşk

Orta Doğu’nun en büyük silah kaçakçısı ve aynı zamanda avukat olan İtalyan Rum asıllı Pablo Pavilides’e ait olan Mavi Köşk, adanın en özel yapılarından biri olarak dikkat çekmekte. Günümüzde askeriyenin himayesi altında gelen turistlere anlatımlı olarak gezdirilen bu ihtişamlı yapı, inşa edildiği dönemin şartlarına göre oldukça lüks. Hikayesini dinleyerek gezebileceğiniz bu köşk, içindeki tüm eşyalarla birlikte en orijinal haliyle korunmakta.

7 – Selimiye Camii

Kıbrıs’ın en büyük camisi olarak bilinen yapı, Osmanlıların adayı ele geçirmesiyle katedralden camiye çevrilmiş. Orijinal adı St. Sophia Katedrali olan mabet, Lüzinyanlar tarafından başkent Lefkoşa’nın merkezinde. Lüzinyan uygarlığının adada Latin katedraline ihtiyaç duymalarıyla birlikte inşa edilmiş. Yapı özellikle Paris’teki bulunan dünyaca ünlü Notre Dame Katedrali’nin bir benzerini inşa etme kararıyla yapılmıştır. Gotik mimariyi yansıtan görkemli katedral 1326 yılında ibadete açılmıştır.